27 Şubat 2016 Cumartesi

AmoRoma


Benim Roma aşkımı, sevgimi, düşkünlüğümü, ne kadar çok orada bulunduğumu, yakın arkadaşlarım biliyorlar. Arkadaşlarımdan ve çevremden gelen Roma ile ilgili bilgi istekleri için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Her yerde bulabileceğiniz tarihi bilgilerden ziyade, kendi deneyimlerimden bahsedeceğim. İlk kez gidiyorsanız her yeri görmek mümkün olmayabilir. Bunun için vakit ve enerji yetmeyebilir.

Ben farklı mevsimlerde Roma'da bulundum. Bence en iyi zaman Mayıs sonu, Haziran başı. Roma 'da sokaklarda, meydanlarda açık havada oturmanın ne kadar keyifli olduğunu gidince anlayacaksınız. Festival zamanı Eylül ayı da çok keyiflidir.Tarihi mekanlarda, açık hava konserleri olur.

Fotoğrafta, Roma formundaki konsere danslar ile eşlik eden bizi görebilirsiniz :)

 
Roma da ne kadar kalınmalı sorusuna cevabım ise; en az 4 gün olmalıdır. İlk kez gidiyorsanız 4 günden az biraz zamanda Roma'yı tanıyamayacağınızı düşünüyorum.
 
Roma'da farklı bölgelerde kaldım, arkadaşlarımın kaldıkları yerleri gördüm. Kesinlikle uygun fiyatlı olsa da Termini bölgesini önermiyorum. Akşamları çok fazla tekin olmayan bir bölge. Gezilecek çoğu yere yürüyerek ulaşabileceğiniz ve akşamları sorun yaşamayacağınız Via Del Corso civarını önerebilirim.
 
Kalacağınız bölgeye, dolayısı ile metro, otobüs kullanım durumunuza göre Roma Pass Kart alabilirsiniz. 2 ve 3 gün geçerli olanı bulunuyor. Ben bir sefer almıştım. 3 gün geçerli kartta ücretsiz ulaşım hakkına ek olarak 2 müze giriş hakkı bulunuyordu. Fakat havaalanından kalkan Termini ye giden Leonardo express treninde bu kart geçerli değil. Ayrıca, Vatikan ayrı bir devlet olduğundan ötürü, Vatikan müzelerinin bu ücretsiz haklarda olmadığını belirteyim.
 
Genel olarak İtalya'nın meşhur yemeklerini herkes biliyordur. Makarna ve pizza. Ben normal makarnalardan ziyade İtalyan mantısı denilen Ravioli ve Tortelini çeşitlerini severim. İçleri peynir, ıspanak ve etli olanları var. İrmik ve patatesle yapılan minik hamur parçaları Gnocchi severim. Patlıcan ve enginar kızartmaları güzeldir. Tatlı olarak tabi ki tiramisu. Geleneksel tiramisu kasede olur ve kaşıkla yenir.. Pastanelerde değişik tatlılara rastlayabilirsiniz. Cannoli Siciliani diye benim çok sevdiğim bir tatlı var. Çok şık, çok lezzetli restoranları var, sokak aralarında da çok leziz yemekler yiyebilirsiniz. Restoran önerilerim, özellikle pizza için Piazza Augusto'da bulunan Gusto, ravioli için, Trattoria Lilli , özel kutlamalar için La Terrazza dell'Eden (Hotel Eden Roof Restoran) ve  Ristorante RomAntica.
 
Mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlere ek olarak benim gördüğüm yerleri de detaylarıyla anlatmaya çalışacağım.
 
1-Colosseum: 2007 yılında Dünyanın Yeni Yedi Harikasına katılan yapıyı bilmeyen yoktur. Meşhur gladyatör dövüşleri, hayvan dövüşleri, infazlar bu eski yapının içinde gerçekleşmiş. MS. 80 yılında tamamlanan bu yapının dışı ayakta olsa da içi tamamen yıkıntı görünümünde. Bu yapıya özel bir ilginiz yoksa, sadece dışını görüp içini gezmeye vakit ayırmayabilirsiniz. 
 
2- Fontana Di Trevi yani bizim deyimimiz ile Aşk Çeşmesi. İlk kez çeşmeyi görmeye gittiğim zaman arkadaşım ile konuşa konuşa geziyorduk, yaklaşan yoğun su sesi ile birlikte o küçük meydanda o kocaman yapı donup kalmamı sağlamıştı. Fotoğraflarından tanıdığım çeşmenin o kadar büyük olabileceğini, tüm meydanı kaplayabileceğini düşünmemiştim. Ben çeşmenin akşam ışıklanmış halini daha çok seviyorum. Akşam da görmenizi tavsiye ederim. Ayrıca çeşme her zaman çok kalabalık oluyor, çantalara dikkat etmek gerekir.
 
3-Pantheon: Piazza della Rotonda'da bulunan bu muhteşem yapı 7. yüzyıldan bu yana Hıristiyan kilisesi olarak kullanılmış ve Roma'daki en eski beton kubbeli binadır. Tepesinde daire biçiminde boşluk vardır. Bu yapıya girmenizi ve havasını solumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Piazza della Rotonda benim Roma'da en sevdiğim meydandır. Kafelerinde oturmak çok keyiflidir. Her zaman sokak sanatçıları bulunur ve güzel müzikler eşliğinde harika zaman geçirebilirsiniz. Bu meydanda kahveleri ile ünlü olan  La Casa Del Caffè Tazza D'oro' da kahve içmenizi kesinlikle öneririm.

4-Vatican: Dünyanın en küçük ülkesidir. Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezidir. Burada bulunan San Pietro Bazilikası Hıristiyanlığın en büyük kilisesidir. Ziyaret ederken çok kısa ve açık kıyafet giyilmemesi gerekmektedir. İçeri girmek için uzun kuyruklar beklemeye değerdir. Muazzam yapıyı gezdikten sonra kubbeye çıkmak isterseniz, dışında sağ yan tarafında bilet gişeleri bulunuyor. Belli bir yere kadar asansör ile çıkılabiliyor. Ama kubbenin içinde 300 civarında merdiven bulunuyor ve çok dar, sıkışık bir yolu var. Ben bu yolu çıkıp o harika manzarayı izleyebildim.
 
5-Musei Vaticani; İçerisinde Michelangelo'nun muhteşem eseri Sistine Şapeli' nin bulunduğu müzedir. Papa seçimlerinin yapıldığı bu mekan inanılmaz bir görüntü sunuyor. İçerisinde fotoğraf çekmek ve yüksek sesle konuşmak yasaktır. Orada her bulunduğumda inanılmaz etkilendim. Ayrıca çok geniş bir alan olan müzede; resim, heykel, lahit, mozaik, Antik Mısır bölümleri görülmesi gereken yerlerin başlarında yer alır.
  
6- Musei Capitolini: Capitolino tepesi antik Roma'nın dinsel merkeziymiş. Şimdi burada bulunan Capitolini müzeleri Michelangelo'nun yaptığı saraylar içerisinde bulunuyor. Benim Roma'da ki diğer bir favorim, en sevdiğim heykel  Marforio da burada. Müzeye giderseniz, müze yerleşim planı alıp gezmenizi öneririm. Alt geçit ile diğer binaya bağlanan çok büyük bir müze.
 
7-Piazza Navona: Gian Lorenzo Bernini nin meşhur Fontana dei Quattro Fiumi  yani  dört nehir çeşmesinin bulunduğu meydandır. Çok hareketli meydanda sokak sanatçıları ve portre çizen sokak ressamları vardır. Sant'Agnese in Agone kilisesi buradadır. Bence Roma'nın en güzel dondurması yani gelatosu burada ki Giolitti gelateria da bulunur.
 
 8-Galleria Borghese: Borghese bahçelerinin içinde bulunan harika bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan sanat galerisidir. Randevu alınarak gidilir. Büyük heykeltıraş Bernini nin hayranlık veren heykellerini görebilirsiniz. Özellikle ünlü heykel Apollon and Daphne burada sergilenir. Bir mermer parçasına böyle formlar nasıl verilmiş diye soluğunuz kesilebilir. Ayrıca Borghese bahçeleri de çok keyiflidir. İçinde sandal ile gezebileceğiniz göller ve hayvanat bahçesi bulunur. Yazın yürüyüş, piknik yapmak için en uygun mekandır.
 
9-Roma Forumu: Antik Roma'nın geliştiği merkez. MS. ilk zamanlara yayılan Roma imparatorluğunun kalıntıları. Çok geniş bir alana yayılan bu kalıntıları gezebilirsiniz. Fakat dışarıdan çoğu yeri görülebiliyor. Ben gerek görüp içini tek tek gezmedim.

10-Piazza di Spagna: İspanyol meydanı ve merdivenleri. İspanyol merdivenleri yazın her tarafı çiçek bezeliyken oturup kalmak istemeyeceğiniz bir yer. Yanınıza içeceklerinizi alıp arkadaşlarınızla sohbet edip çok keyifli zaman geçirebilirsiniz. Ben burada dünyanın farklı yerlerinden olan  arkadaşlarım ile bol kahkahalı, eğlenceli zamanlar geçirmiştim.
  
11-Castel Sant'Angelo: Aziz Melek Kalesinin içinde meşhur melek heykeline ek,  hücreler, avlular ve bir mermer kuyu bulunuyor. Vatikana bağlı olan, Papanın gerekirse kaçabileceği gizli bir geçit bulunuyor. Kaleden çok güzel Tevere nehri manzarası var. Kalenin tam önünde heykeller ile süslü Sant'Angelo köprüsü bulunuyor. Araçlara kapalı bu köprüden geçmek çok keyifli.
 
Sant'Angelo Kalesinden çektiğim fotoğrafta, Sant'Angelo köprüsü ve Tevere nehri görülüyor.
 
 
 
12-Piazza Venezia: Vittorio Emanuele II Abidesinin bulunduğu Romanın en işlek meydanı. Burada biraz durup, trafik polislerini seyretmeye bayılırım. Romalılar tarafından bir düğün pastasına benzetilen ve hiç sevmedikleri bu yapıyı ben çok severim. İçerisinde askeri müze bulunuyor. Toplar, tüfekler benim hiç ilgimi çekmese de, içinden geçip, terasına giden yolu takip edip, asansör ile çıkılan ve harika Roma manzaraları sunan terasına çıkmanızı öneririm.
 
13-Campo di Fiori: Tam ortasında Giordano Bruno nun heykeli bulunan meydandır. Eskiden sadece çiçek pazarı bulunan bu meydanda şimdi, meyve, sebze ve hediyelik eşyaların da satıldığı bir pazar kuruluyor. Özellikle sabahları pazar kurulurken, etrafta bir kafede, kahvaltı etmek kendimi bir İtalyan filminde gibi hissetmeme yol açıyor.
 
14- Trastevere: Tevere nehrinin karşısında Roma'nın en sevdiğim bölgelerindendir. Santa Maria in Trastevere kilisesini ziyaret edip sokaklarda dolaşabilirsiniz. Genellikle Roma'nın öğrencilerine hitap ettiği için kafeler ve restoranlar çok uygun fiyatlıdır.
 
 15- Giardino degli Aranci: Yedi tepeli Roma'nın Aventino tepesinde bulunan Portakal Bahçeleri. Çok güzel bir Roma manzarası bulunan bahçeler, pek fazla turistik bir mekan değildir. Bir yaz akşamı gün batımında burada bir sokak sanatçısının konserine rastladıysanız kendinizi çok şanslı hissedebilirsiniz benim gibi.
 
Yazdıklarıma ek olarak sokaklarda gezerken başka bir sürü inanılmaz güzelliklere denk gelebilirsiniz. Benim gördüğüm diğer yerler;  Santa Maria del Popolo kilisesi, Piazza Repubblica, Museo Nazionale Romano,  Michelangelo'nun ünlü  Moses nin bulunduğu kilise  Church of San Pietro in Vincoli, Mısır kültürüne duyulan ilgi ile yapılan piramit  Caius Cestius Piramidi,  Meşhur Roman Holiday filminde geçen, Gerçeğin Ağzı diye bilinen heykel Bocca della verita,  Yahudi mahallesi Ghetto.
 
Roma çevresinde değişik bir yer ziyaret etmek isterseniz. Tivoli kentini ziyaret edebilirsiniz. Burada Kardinal d'Este'nin 16.yüzyıl tarihli villası ve yüzü aşkın çeşmeyle süslenmiş çok büyük bahçesi yer alır. Güzel bir havada, sakin bir gün geçirmek için ideal bir yerdir.
 
 
 
Benim Romam ile ilgili bilgilerin çoğu burada. Umarım gitmek isteyenlere faydalı olur. Ömrüm, sağlığım, şartlarım elverdikçe ben Roma'ya tekrar tekrar gitmek istiyorum.
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder