29 Şubat 2016 Pazartesi

Salzburger..

Almanya sınırına yakın olan Avusturya şehri Salzburg'u ziyaret etmek için sadece 2 hafta öncesinden karar verip, biletimizi Türk hava yollarının yeni açılan direk Salzburg uçuşu için alıyoruz. Haziran ayının sonları olmasına rağmen hava durumu 18-20 dereceleri gösteriyor. Salzburg'da biraz üşüsek, ıslansak da yine de keyifli vakit geçiriyoruz. Havaalanında bulunan turizm bürosundan 2 gün süre ile tüm ulaşım araçlarında, müzelerde ve Salzach nehir turlarında geçerli olan Salzburg kart alıp, olabildiğince faydalanıyoruz.
 
Tren istasyonuna yakın olan otelimiz Hotel der Salzburger Hof dan çok memnun kalıyoruz. Özellikle kahvaltılar çok leziz ve çok doyurucu. Salzburg'a gidecek, otel tavsiyesi isteyenler için iyi bir seçenek.

Salzburg, Wolfgang Amadeus Mozart'ın doğum yeri olmasından ötürü şehir turizmi tamamen Mozart ile ilgili. Hatta şehir Salzburg adından ziyade Mozartland olarak anılıyor. Mozart'ın doğduğu ev, Mozart Müzesi, Mozart Meydanı, Mozart heykeli, Mozart çikolatacıları..

Salzburg anlamı Tuz kalesi olmasından da anlaşılacağı üzere, etrafı tuz madenleri ile kaplı bir şehir. Çok büyük değil, 2 gün gezmek için yeterli. Avrupa' nın genelinde olduğu gibi, çok temiz ve düzenli bir şehir.  Troleybüs yani elektrik ile çalışan otobüslerin olmasının şehre ayrı bir temiz hava sağladığını da fark ediyoruz.

En hareketli, en meşhur sokağı Getreidegasse. Eski şehir meydanında olan bu sokak, en çok mağaza ve dükkanların ferforje tabelaları ile meşhur. Eski zamanlarda dükkanların yaptıkları işlere göre tabelalarında şekiller bulunurmuş.

 
Şehirden güzel bir görünümü olan Hohensalzburg kalesi, yukarıdan da harika manzaralar sunuyor. Çok keyifli bir fünikü yolculuğu ile kaleye çıkıyoruz.  Kale ve çevresini geziyoruz. İçinde bir kukla müzesi ve savaş temalı eşyaların sergilendiği bölümler var.
 

 
Kaleden sonra, daha önce fark ettiğimiz mezarlığı ziyaret ediyoruz. St.Peter’s Cemetery  bol çiçekli, yine ferforje süsler ile dolu, çok düzenli ve temiz, ilgi çekici bir mezarlık.
 
 
Kapitelplatz, kaleye çıkılan meydan. Turistik olsa da sakin, sessiz . Hediyelik eşyaların, yiyeceklerin satıldığı bir pazar bulunuyor. Oradan alışveriş yapıp bir şeyler yiyoruz. Meydanın ortasında kocaman altın rengi bir top bulunuyor. Üzerinde de bir adam heykeli. Mozart çikolatası düşünülerek yapılmış. Yanında da büyük ölçekli bir satranç sahası var.
 
 
Makartsweg köprüsü, yani kilitli köprü Salzach nehri üzerindeki en meşhur köprü. Avrupa'da çoğu nehirde gördüğümüz, ortaya bir sanat çıkaran kilitler burada da var. Ölümsüz aşk için, kilit üzerine isimler yazılarak köprünün tellerine takılıyor, anahtarı da nehre atılıyor.
 
 
 
Salzach nehrini gezdiren tekneye biniyoruz fakat o gün nehir o çok hızlı akıyor, ben biraz huzursuz oluyorum. Tekne suya çok yakın ve çok gürültülü. Halbuki diğer gezdiğim şehirlerde katıldığım nehir gezileri her zaman benim için çok keyifli oluyordu.
 
Mirabell Sarayının bahçeleri halka açık. Bol yeşillik ve çiçeklik olan bahçelerde keyifli bir konsere denk gelince bolca vakit geçiriyoruz.
 
 
 
 
 
Gezerken güzel kafelerde molalar veriyoruz. En meşhurlarından Mozart cafe'de Schnitzel yiyoruz. Fakat eti çok kalın olan yemeği ben pek beğenmiyorum. Daha önce Viyana'da Figlmüller restoranda yediğim ve çok beğendiğim gibi hiç değildi. Nehir kıyısında ki Café Bazar çok keyifliydi. 1700 yıllarında açılan Café Tomaselli  ise tarihi mekanı ile çok büyüleyciydi. Orada içtiğimiz Café mélange kremalı güzel bir kahveydi.
 
 
 

Ayrıca,  Mozartplatz'da ki Mozart heykelini, Mozart evi ve müzesini, Salzburg Katedralini, Salzburg Müzesini gezdik. Salzburg'da ki diğer günümüzde Hallstatt köyünü gezdik.
 
Salzburg'dan güzel anılar ve bol bol Mozart Kugeln çikolatalı ile dönüyoruz.
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder