4 Mart 2016 Cuma

Hallstatt

Salzburg'dan günü birlik ziyaret ettiğimiz Hallstatt köyü rüya gibi bir yerdi. Salzburg  tren istasyonunda ki otobüs durağından 150  numaralı otobüse biniyoruz. Bu otobüs bizi bol yeşil, harika manzaralar eşliğinde Bad Ischl köyüne götürüyor. Yol yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Oradan 20 dakikalık bir tren yolculuğu yapıyoruz. Tren seyahati çok sevdiğim, çok uzun süre bile sıkılmadan gidebileceğim bir yolculuk türü.  Trenden inip küçük bir tekneye biniyoruz. Hallstatt gölünden karşıya Hallstatt meydanına götürüyor bizi. Her ne kadar uzun ve yorucu bir yolculuk gibi gözükse de kesinlikle gitmeye, görmeye değer bir yer Hallstatt köyü. Köy olsa da insanın keşke her köy böyle olsa diyebileceği bir yer. Hatta Çin'de Hallstatt'a benzetilerek yapılan bir yer bulunuyor.


 
Hallstatt'ta tekneden indiğimiz yerde küçük bir büfe var. Orada çalışan bir Türk çocukla tanışıp, keyifli bir sohbet eşliğinde lezzetli kebaplarından yiyoruz.

Küçük, şirin bir meydanı var. Evler hep çiçekli. Hatta bazılarının önüne ağaç dikilmiş ve evleri kaplamış.
 
 
 
Salzburg ve çevresinin tuz madenleri ile kaplı olduğunu öğrenmiştik, burada da tuz madenleri bulunuyor. Tuz madenlerini gezmek yaklaşık 2 saat sürüyor, bizim de dönüş treni için o kadar vaktimiz yok. Keyifli bir finükü yolculuğu ile çıkılan tepeye çıkıp inanılmaz manzarayı izliyoruz
 
 
 
 
Kemik Evi” anlamına gelen Beinhaus, kemiklerden inşa edilmiş bir yerdir. Eski zamanlarda yetersiz mezar alanı olduğu için ölüler geçici olarak gömülür, 10-15 yıl sonra kemikleri toplanıp güneşte beyazlamaları için bırakılırmış. Sonrasında Beinhaus’a yerleştirilirmiş. 70li yıllarda Katolik kilisesi ölülerin yakılmasını onayladıktan sonra bu uygulama durdurulmuş. Bu ilginç yapı mezarlık bölgesi içerisinde bulunuyor. Biraz ürkütücü olsa da merak ederek içini geziyoruz.
 
 
 
Hallstatt'a hiç istemeyerek veda ediyoruz. Gerçekten inanılmaz bir doğası ve havası var. Etrafı dağlık olduğu için çok temiz bir hava. Çok temiz, çok yağmur aldığı için çok yeşil, çok çiçekli. Evleri masal diyarlarındaki gibi.. Umarım bir gün tekrar yolum Hallstatt'a düşer..
 
 
 
 
 
 
 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder